HACAMAT

HACAMAT


Yüzyıllardır biricik tedavi yöntemi olarak kabul ettiğimiz hacamat artık yitip gitmiş aramızdan. İnsanlar hacamatı duyduklarında haklı olarak ‘‘ O da ne? ‘‘ diye soruyorlar. Ben de bu yazımla acizane açıklamaya çalışacağım inşallah.

Eski insanlara (ninelerimize, dedelerimize) sorduğumuzda ‘‘ kan akıtmak, neşter vurmak nedir, bilir misin?) dendiğinde hiç şüphesiz bildiklerini ve ( bizim köyde bir adam vardı. Neşter vururdu, kan akıtırdı, dizlerimizin ağrısına pek iyi gelirdi.) dediklerini duyacaksınız.

Hacamat Nedir?

Hacamat; iki omuz arasından, sırttan ve başın arka tarafından ve yahut vücudun her hangi bir yerinden tedavi maksatlı pıhtılaşmış ve çürümüş olan kanı vakumlama yöntemi ile almaktır. Çok eski zamanlarda bu iş boynuz kullanılarak yapılırmış. Şimdi ise özel vakumlamaya müsait bardak veya şişelerle yapılmaktadır. Hacamat demek damardan temiz kanın alınması demek değildir. Arada sırada kan vermek de elbet sağlığa faydalıdır.Fakat hacamatta kastettiğimiz vücuttan çıkan, çıkması atılması gereken pis kandır. Rengi ve kıvamı koyudur bu kanın. Çıkışı da pelte şeklindedir.

Neden Hacamat Yapılmalıdır?

1: TEDAVİ MAKSATLI YAPILMALIDIR.

Yukarıda da zikrettiğimiz gibi hacamatla atılması icap eden pis kan vardır insan vücudunda. Bu atılamadığı zaman bir takım hastalıklara sebebiyet vermektedir. Mesela Peygamber Efendimizin (S.A.V) deveden, bir rivayete göre de attan düştüğü ve hemen acıyan ayağına hacamat yaptırdığı bilinmektedir. Efendimizin (A.S) burada yapmak istediği düşmenin şiddeti ile ayakta pıhtılaşan kanı hemen o bölgeden atıp şifaya kavuşmaktır. Bir de vücutta atılması gereken bu fazla kan kalp ve beyin sektelerine, sinirsel bir takım rahatsızlıklara, baş ağrısı, kalpte damar tıkanıklıkları, hipertansiyon, boyun ve omuz tutulmaları ve kireçlenmeleri, diz-eklem ağrıları, iltihaplı eklem romatizmaları vs. adını burada zikredemediğimiz daha pek çok hastalıklara sebebiyet vermektedir. Hacamatla işte bu bölgelerden kirli kan alınır ve o bölgelerdeki kılcal damarları rahatlatarak dolaşıma büyük katkı sağlar. Deri altındaki kılcal damarlardaki dolaşım normal dolaşıma nazaran daha yavaş yürüdüğünden o bölgeler temizlenmeye temizlenmeye zaman içerisinde tıkanıklıklara ve o bölgede zuhur edecek hastalıklara sebebiyet vermektedir. Zamanımızda maruz kaldığımız kirli hava, kullandığımız ağrı kesici ve antibiyotikler, sigara gibi zararlı alışkanlıklarımız ve yediğimiz-içtiğimiz organik olmayan gıdalar sağlığımıza hızla olumsuz yönde etki etmekte ve tüm bunlar aslında bizleri HACAMATA MECBUR ETMEKTEDİR.


Ayrıca malum olduğu üzere insan derisinde her bir organizma ile irtibat halinde bazı reseptörler bulunmaktadır. Bu noktalar belirli meridyenlerle beyinle irtibat halindedir. Kan almak için bardakları vücuda vakumladığımızda ve deriyi çizdiğimiz anda mekanizmada bu noktalar vasıtası ile Endorfin ( Endorbhins) salgılar ve kan dolaşımı hızlanarak oradaki mukavemet güçleri harekete geçer ve vücuttaki zararlı kolestrol düşerek faydalı kolestrol artmaya başlar. Bu yüzdendir ki hacamat olan insan hemen 10-15 dk içerinde kendisini zinde ve yenilenmiş hisseder.

Günümüzde yapılan araştırmalar sonucunda hacamatın hipertansiyon, delilik, cüzam, baş ağrısı, gece körlüğü, kısırlık, eklem romatizmaları, diş-göz-kulak ve daha pek çok hastalığa iyi geldiği tespit edilmiştir.

2: VÜCUDU KORUMA MAKSATLI YAPILMALIDIR.

Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) ‘‘Hacamat 70 hastalığa şifadır’’ buyurmaktadır. Bilhassa iki kürek kemiği arasından (3-4 trokal vertabranın arasıdır) baştan ve kalp hizasından yapılan hacamatın çok faydalı olduğunu bildirmiştir. Özellikle buraların dile getirilmesini, bugünkü modern tıp ve araştırmacılar özellikle akupunkturda öğretilen insan vücudundaki meridyenler (enerji nakil hatları) ve buraların önemini vurgulayarak açıklamaktadırlar. Dolayısıyla anladığımız şu ki Allah Rasulünün, Allah’ ın bildirmesiyle tavsiye ettiği hacamat bölgeleri tüm vücudu korumaya ve yenilemeye sebeptir. Bunlar bizim sadece gördüğümüz maddi ve dünyevi faydaları. Uhrevi faydaları ise bilemeyeceğimiz kadar çoktur. Mesela kalp hizasından yapılan hacamatın vesvese ve evhama iyi geldiği, baştan alınan kanın ise büyünün tesirlerini yok ettiği çeşitli kaynaklarda geçmektedir. Zira Efendimiz (A.S) in büyüye maruz kaldığında hemen başından hacamat yaptırdığı sahih hadis kitaplarında geçmektedir. Yine başın arka tarafından alınan kan çağımızın en büyük ruhsal hastalığı olan depresyonun tedavisinde çok iyi geldiği bunu yaşayanlar tarafından anlatılmaktadır.


Ahzap Suresinin 33/21 ayet-i kerimesinde ‘‘Andolsun Allah’ ın Rasulünde sizin için Allah’ ı ve ahreti arzu eden ve Allah’ ı çok anan kimseler için (uyulacak) en güzel bir örnek vardır.’’ Buyrulmaktadır. Bu ayet-i kerimeden de anlıyoruz ki; Peygamberimiz (S.A.V) in yaptığı ve yapılmasını tavsiye ettiği işlerde mutlak bir anlam ve hikmet vardır. Rabbim yüce Peygamberimizin (S.A.V) şefaatlerini cem-i cümlemize nasip eylesin. AMİN… Her şey bir tarafa Rasulullah (S.A.V) Efendimizin tavsiyesi bile baş göz üzeredir.

MİĞREN Migrende baş ağrısından önce ortaya çıkan prodrom aşaması, baş ağrısının hemen öncesinde oluşan aura aşaması, baş ağrısı aşaması, baş ağrısının düzelme evresi şeklinde dört bölüme ayrılabilir. Migren Teşhisi için mutlaka olması gereken bir evre bulunmamaktadır.

Hacamatla en iyi sonuç alınan hastalıkların başında migren gelmektedir.
Kökleşmiş migreni Söküp almaktadır. Çünkü migrenin rahatsızlık vermiş olduğu asıl bölge alın ve şakaklar değil enseden başlamakta ve yukarı doğru gelmektedir. Migrenin asıl sebebi Omurilik soğanı ve beyincik bölgesindeki kan özelliğini yitirmiş sıvıların o bölgeye rahatsızlık vermesidir.

Hacamat o bölgedeki kirlenmiş kanı temizlediği için hacamat migren tedavisinde kesin çözümdür.

Bir seans bile hacamat olduktan sonra ağır migrenlerde kesin çözüm olduğu defalarca tecrübe edilmiştir.

*Hacamat kılcal damarlardaki tıkanıklığı açar.
*Kan ve dokulardaki gaz ve toksinlerin dışarı atılmasını sağlar.
*Kaslardaki sertliği ve ödemleri çözer.
*Kan üretimini düzenler, iç kanamaları durdurur.
*Ağrıları giderir, hastalıkları önler.
*Vücudun doğal bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, vücuda direnç kazandırır.
*Kan üretiminden sorumlu organları(kemik iliği,karaciğer,dalak) uyarır.
*Hacamat yapılan bölgeye bağlı damarlardaki kan dolaşımı canlanır, dolayısıyla besin ve oksijen dokulara daha rahat ulaşır.
*Bel tutulması,eklem ağrısı,baş ağrısı,bel ve boyun fıtığı ile kireçlenmeye bağlı ağrıları giderir.
*Dalak ve karaciğer hastalıkları ile sinirsel ve psikolojik rahatsızlıklar gibi hemen her tür hastalığın tedavisinde yardımcıdır.

Konuyu daha da detaylandıracak olursak;

SİNİR SİSTEMİ: Kupa terapisi, omurga, boyun ve kafatası damarlarını temizler ve genişletir. Bu alanlarda mükemmel bir kan akışı ve oksijen geçişi sağlar. Bu vücuttaki tüm sistemlerin etkin bir şekilde çalışmasını sağlar, böylece beyin iyi beslenir ve nörotransmitterler serbest kalarak normal işlevini yerine getirir.

Nörotransmitter (neurotransmitter) iki sinir hücresi arasındaki bağlantıyı sağlayan kimyasal bir maddedir. Daha basit bir anlatımla nörotransmitterlerin iki sinir hücresi arasında haberleşmeyi sağlayan ulaklar olduğu söylenebilir. Bu ulakların işlevleri sayesinde beyinde bulunan milyarlarca sinir hücresi saniyenin binde birinden daha kısa bir sürede birbirleriyle etkileşimde bulunabilirler. Bir ismi hatırlamak, bir cümleyi ezberlemek, bir bedensel hareket yapmak, bir duyguyu yaşamak ve daha binlerce ruhsal ve bedensel işlev beyin içindeki ve dışındaki bölgelere bu kimyasal maddeler aracılığı ile iletilir ve işlem tamamlanır.

Günümüzde yaşanan çeşitli ruhsal hastalıklar ile menopoz döneminde santral sinir sisteminde östrojen etkisinin azalmasına bağlı olarak ateş basması, uyku bozuklukları, mood (duygulanım) değişiklikleri, hafıza bozukluğu ve Alzheimer hastalığı ortaya çıkabilmektedir.

Kupa terapisi, yukarıda anlatıldığı üzere bu dengeyi sağlamada ve semptomların azaltılmasında mükemmel bir çözümdür.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ: Vücuttaki doğal bağışıklık sistemi beyaz kan hücrelerinin artması ile hastalıklara ve inflamasyona karşı güçlenmekte ve patojenlere karşı koruma sağlamaktadır. Kupa çekildiğinde deri yüzeyinde lokal olarak oluşan mor görünümlü cilt lekeleri beyaz kan hücrelerinin etkisi ile hızlı bir şekilde iyileşeme gösterir. Hacamat böylece genel sağlığı iyileştirerek, güçlü bir vücuda sahip olmamıza yardım ederek iyileştirici ve hastalıklara karşı önleyici bir yöntem kimliği kazanır.

DOLAŞIM SİSTEMİ: Kupa terapisi sonrası, beyaz kan hücrelerinin üretimi artarak, toksik maddeler, durgun kan, alkali veya nötr kan ile asidik kan gibi zararlı maddelerin sebep olduğu ağrı ve tahriş şikâyetleri bu maddeler vakum yolu ile alındığından ortadan kalkar. Hacamat nedeni ile arterlerdeki kan basıncı doğal dengesine kavuşarak damarlarda kolaylıkla ve bol miktarda dolaşır. Yani kan ince ve etkin kalır. Vücudun her organının, sağlıklı bir şekilde normal fonksiyonlarını korumak için kandan beslenmeye ihtiyacı vardır. Kan tüm vücudu dolaşırken dokular ve bağışıklık sistemi de beslenmektedir, bu da bağışıklık sisteminin güçlenerek, yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol gibi sorunların tamamen ortadan kalkması anlamını taşır.

SOLUNUM SİSTEMİ: Kupa terapisi sonrasında kan kalp bölgesinden pompalanarak tüm organlara temiz bir şekilde ulaşır ve böylece akciğerler de temiz hava ve oksijen ile dolar. Düzene giren akciğerler ve solunum sistemi ile vücut rahatladığından qi enerji noktası aktive olur ve böylece vücudumuz enerji dolar.

ENDOKRİN(HORMONAL) SİSTEM: Hipofiz, epifiz,tiroid,böbrek üstü bezleri, yumurtalıklar ve testislerin dengesiz hormon salgılamaları insanlarda bu tip hastalıkların ana nedeni olarak bilinmektedir. Hacamat ile kan akışı normal seyrine döndüğünden vücuda giren oksijen miktarı artarak vücudun qi noktası denen enerji noktasını aktive eder. Dengelenmiş olan bu bezler ve hormonlar sayesinde hastanın ruh hali ile birlikte diğer birçok biyolojik faktörler kontrol altına alınarak kendisini iyi hissetmesini sağlar.

LENFATİK SİSTEM: Dolaşım dışı durgun kan dışarı alınıp kan sirkülâsyonu normale dönerek lenf sıvısını harekete geçirir. Tüm lenfatik drenaj sistemi etkin bir şekilde, vücuttaki toksin ve diğer sorunlu maddelerin dışarı atılması için çalışır.

ÜRİNER SİSTEM : Böbrekler, mesane ve diğer üriner sistemin çalışma sorunları hacamat sayesinde ortadan kalkarak normale döner. Ayrıca üriner sistemdeki bakterileri temizleyerek vücudu toksinlerden arındırır.

SİNDİRİM SİSTEMİ: Kabızlığı durdurur, irritabl bağırsak sendromu ve ishali dengeler. İnce ve kalın bağırsakları bakteri, mikrop, asit ve diğer toksik maddelerden temizleyerek sindirim sistemini de bir nevi dezenfekte ederek korur. Böylece iştah normale döner.

MUSCULAR (KAS) SİSTEM: Kirli kan ve toksinlerin alınmasının ardından kan akışı normale döner, kaslar gevşeyip rahatlayarak güçlenir. Kuru ve masaj hacamat çeşitleri ağrıyan kaslar ve sırt, omuz gibi bölgesel tutulmalar için mükemmel bir ağrı kesici ve rahatlatıcı özelliğe sahiptir.

İSKELET SİSTEMİ: Hacamat kemiklerdeki artrit gibi ağrılı hastalıkları için de çok faydalıdır. Hacamat ile diz, ayak ve el parmakları, el bileği, diz ve kalça eklemlerindeki iltihaba neden olan toksik yüklü zehirli kanın neden olduğu hastalıklar üzerinde ciddi faydaları vardır. Sırt, kalça, boyun ve omuz ağrılarından kurtararak bütün buralardaki kasları gevşetir ve onları esnek ve güçlü hale getirir. Sağlıklı hücreler omurilikte toplanacağından omurilik sıvısı omurga ve iskelet yapısına iyi bir destek sağlayarak ayakta tutar. Hacamat iskelet ve kas sistemini ıslah ederek anormal duruş, yürüyüş ve kamburluk gibi kötü yapıyı önler.

DERMOTOLOJİK FAYDALARI: Deri, salgılanan yağ ve ter sayesinde vücudu toksinlerden arındıran en geniş çaplı organdır. Deri altında birikmiş toksik maddeler deri üzerinde sivilce, akne, döküntü ve alerji gibi çeşitli cilt hastalıklarına ve tahrişe yol açar. Kupa terapisi sonrası bu zararlı maddeler atılmış olacağından vücuttaki bu tip rahatsızlıklar da otomatik olarak ortadan kalkacaktır.

KİLO PROBLEMİ: Hacamat kan dolaşımını harekete geçirerek metabolizmayı tetikler, böylece vücutta yağ yakımı da hızlanır. Tetiklenen metabolizma açlık hissi vererek iştahı açar ve insan düzenli yemek yiyerek düzenli bağırsak hareketine sahip olur. Bu nedenle fazla kilolar ve vücudun su tutma olayı elimine edilir.

DUYGUSAL/ZİHİNSEL/RUHSAL ETKİLERİ: Düzgün kan dolaşımı gevşemeyi teşvik ederek hacimsel olarak baş ve beyin bölgesinin basıncını düşürür. Bu da zihinsel ve ruhsal bir rahatlık vererek analitik düşünce yeteneğinin mükemmel çalışmasını sağlar.

DOĞAL DETOKSİFİKASYON: Hacamat, sağlıksız bir vücutta salgılanan tüm toksinler, zehirler, cerahatler, ürik asit, laktik asit, su tutma ve diğer yabancı sıvılar durgun kan ile birlikte dışarı alındığı için aynı zamanda doğal bir detoks yöntemidir.

Bu kusursuz tedavi yöntemi hijyenik ortamda yapıldığında herhangi bir enfeksiyona maruz kalmak söz konusu değildir. Çünkü vakum yolu ile kan dışarı sızarken, bulaşıcı mikroplar hiç bir şekilde içeri giremez. Hacamattan sonra herhangi bir antiseptik veya merheme yada bant ile kapatmaya gerek yoktur. Çünkü yeni çizikler için kan mükemmel bir temizleyici, kapatıcı, enfeksiyondan koruyucu ve iyileştirici bir ilaçtır. Sadece çizikler üzerinde oluşması muhtemel kabuklanmaya müdahale ederek kaldırmak enfeksiyona sebebiyet verebilir.

Kupa terapisi yapıldığı andan itibaren vücuttaki toksin ve gazlar dışarı alındığından gözle görülür bir rahatlama sağlar, ancak yaşam standartlarınızı değiştirmediğiniz, yeme-içme, uyku düzeninize dikkat etmediğiniz takdirde bir süre sonra şikayetlerinizin tekrar nüksetmesi kaçınılmaz olacaktır. Herhangi bir eşyanızı kullanırken gösterdiğiniz özeni vücudunuzun kullanımında da göstermeniz yaşam kalitenizi arttıracaktır. Yoksa ne kupa terapisi ne de başka bir tedavi şekli dikkat edilmeyen sağlığın ömür boyu garantisi olamaz.



rukye, cin çarpması, pisikolojik hastalar, sara hastaları, bedensel rahatsızlıklar, delilik, asabilik, çözümü bulunamayan hastalıklarınız için bize ulaşabilirsiniz.
 
 
Bugün 1 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol